Soğan Faydaları ve Zararları
Soğan, uzun dönemler boyunca en çok kullanılan ve e şifalı sebze olarak adlandırılan besinlerden bir tanesidir. Güçlü bir antioksidan özelliği sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur ve genellikle kış mevsiminde grip, öksürük ve soğuk algınlığı problemlerinden korur. Kalp sağlığını desteklemesinin yanında oldukça etkili bir balgam söktürücü özelliği de bulunmaktadır. Diyabetin gerçekleşmesini engeller ve şeker seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olur. Başta bağırsak kanseri, kolon kanseri ve mide kanseri olmak üzere pek çok kanser türlerinin yaşanmasını engeller. Saç dökülmesine, çeşitli cilt sorunlarına oldukça iyi geldiği bilinmektedir. Fakat, eğer kişide bağırsak ya da mide problemleri bulunuyorsa çiğ soğan tüketmemeleri gerekmektedir.
Her mevsim sofralarınızda bulunması gereken soğan, bağışıklık sisteminizin en iyi dostlarından bir tanesidir. Vücudun bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunan kuru soğan, özellikle kış mevsiminde çeşitli mikroplara karşı vücut direncinin artmasına yardımcı olur ve aynı zamanda soğuk algınlığı gibi çeşitli hastalıklardan korunmanızı sağlar. Mikrobik problemleri bulunan kişilerin de en yakın dostu olmaya aday olan kuru soğan, adeta bir doğal antibiyotik görevi görmektedir. Bu sebepten dolayı da vücudunuzda yer alan ve sizi hasta etmeye meyilli olan mikropları yok etmek konusunda son derece uzman kabul edilir.
Soğan Faydaları
İçindekiler
Soğanın yararları konusunda yukarıda bir bilgilendirme yapmıştık. Bu kısımda ise kırmızı soğanın hangi türde hastalıklara iyi geldiğinden söz edeceğiz. Yapılan bazı araştırmalar, kırmızı soğanın içeriğinde yer alan kuarsetin isimli antioksidan sayesinde kolorektal ve yumurtalık gibi çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini düşürmeye katkıda bulunduğunu göstermektedir.
İnsan vücudunda bulunan serbest radikallerin ortadan kalkmasına yardımcı olarak vücudu savunma özelliği gösterir. Aynı zamanda soğanın içeriğinde yer alan kuarsetin isimli madde, alerjik reaksiyonlara sebebiyet veren histaminin bağışıklık hücrelerinde dolaşımını önlemeye yardımcı olur. Bu sayede soğanın, alerjik problemleri ya da astımı olan bireylerde bağışıklık sistemini desteklemeye katkıda bulunduğu gözlemlenmiştir. Soğanının içeriğinde bulunan kükürt, kan inceltici etkisi sayesinde inme ve kalp krizi riskinin yaşanmasını sağlayan plateletlerin birikimini engellemektedir.
Soğandan vücuda alınan kükürt maddesinin hipertansiyon başlangıcını azaltmaya ve geciktirmeye katkıda bulunduğu son yapılan araştırmalarda gözlemlenen bir sonuçtur. Kırmızı soğanı bağırsak ve mide sorunları olan bireylerin çok sık aralıklarla tüketmemesi önerilmektedir. Bunun yanı sıra gastrit ve reflü gibi problemi bulunan kişilerin de kırmızı soğan yememesi önerilmektedir.
- Sindirim sistemi ve bağırsak sistemindeki enfeksiyona bağlı olan hastalıkların giderilmesinde etkili olmaktadır.
- Gazın giderilmesine katkıda bulunur.
- Soğanın doğal bir antibiyotik görevi bulunmasından dolayı kalp sağlığını büyük ölçüde korur.
- Soğuk algınlığına son derece iyi gelir.
- Çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini düşürür.
- Kolesterolün dengeli bir seviyede olmasına yardımcı olur.
- Saç ve cilt sağlığı açısından çok faydalıdır.
- Diş ve ağız sağlığını korur.
- Kandaki şeker seviyesinin sağlıklı bir oranda kalmasına yardımcı olur.
- Damar sertliğinin giderilmesinde etkilidir.
- Kemik sağlığını olumlu yönde destekler.
- Sindirimin kolaylaşmasına yardımcı olur.
- Çeşitli alerjik reaksiyonların oluşmasını engeller.
- Bronşit ve öksürüğün giderilmesinde etkilidir.
- Balgam söktürücü etkisi de bulunmaktadır.
- Adetin düzenli bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olur.
- Metabolizmanın güçlenmesinde etkilidir.
- Çeşitli kötü dış etkenlere karşı vücuda koruma sağlar.
- Antioksidan özelliği kan aracılığı ile tüm vücuda ulaşır.
- Kan inceltici özelliği de bulunmaktadır.
- Boğaz iltihabının giderilmesinde etkilidir.
- Yemekten önce az miktarda tüketildiği takdirde iştah açıcı bir özellik gösterir.
- Soğan çok tüketildiği takdirde ise iştah kapatır.
- Ağrı kesici bir özelliği bulunmaktadır.
Soğan Saça Faydaları
Soğanın saça olan yararı çok fazla ve çeşitlidir. Beyaz saçlarından şikayetçi olan kişiler soğan suyu ile bu problemden kısa bir süre içerisinde kurtulabilirler. Saç derisinde meydana gelebilecek kaşıntı, egzama ve mantar gibi problemlere de yine soğan oldukça iyi gelir. Saçların hızlı bir şekilde uzamasını sağlar. Soğanın ana maddelerinden biri olarak bilinen sülfür ile saçta olan kolajen dokularının üretimi artış gösterir. Bu sayede derisindeki kan dolaşımı da artmış olur ve aynı zamanda saçlar, ihtiyacı olan sağlığa ve doğallığa kavuşur. Genel olarak soğan tüketmek saça son derece iyi gelir ve çok faydalıdır.
Soğanın saça olan faydaları saymakla bitmez. En önemli yararlarından bir tanesi soğanın, beyazlayan saçları doğal rengine geri döndürmesidir. Saçlar, soğan ile eski doğal rengine geri döner. Aynı zamanda bir diğer yararı da saçların kökten uca her kısmının beslenmesini sağlamaktır. Saç diplerinde meydana gelebilecek mikrop, yara ve kirlerin de arınmasına yardımcı olarak saç derisine bakım sağlamaktadır. Soğanın saça olan en önemli yararı ise soğan içeriğinde yer alan sülfür maddesi sayesinde olmaktadır. Sülfür maddesi sayesinde soğan suyu saçlarda meydana gelebilen mantar ve iltihap sorunlarını ortadan kaldırmaktadır.
Soğan, saç dökülmesi problemini önemli ölçüde engelleyerek yeni saç oluşumunun desteklenmesine yardımcı olur. Beyaz saçların çıkmasını önlemek isteyen kişiler soğandan yararlanabilirler. Egzama ve mantar gibi saç derisi problemlerini ortadan kaldırma özelliği olan soğan, saçın hızlı bir şekilde uzaması için de oldukça etkin bir rol oynamaktadır. Soğandaki bu özelliğin asıl maddesi ise sülfür olarak bilinmektedir. Sülfür, kolajen dokuların üretiminin artmasına yardımcı olur. Soğan doğradığınız zaman gözlerinizin yaşarmasını sağlayan madde ise kükürttür. Kükürt ve demir, saç derisindeki kan dolaşımının artmasını sağlar. Artan kan dolaşımı ise saçın hızlı bir şekilde uzamasına destek olur.
Soğan Cilde Faydaları
- Soğan içeriğine yer alan bileşenler sayesinde cildin daha genç bir görünümde olması sağlanır.
- Ciltte meydana gelen lekelerin giderilmesinde ve oluşumunun engellenmesinde son derece etkilidir.
- Akne ve sivilce oluşumlarının önüne geçer.
- Cildi çeşitli dış etkenlere karşı büyük bir ölçüde korur.
- Kırışıklık, göz altı morlukları ve ince çizgi gibi problemlerin giderilmesinde ve azaltılmasında son derece etkilidir.
Soğan Hamilelere Faydaları
- Soğanlar hem pişmiş hem de çiğ bir şekilde tüketebilen ve aynı zamanda tüm dünya mutfaklarının en popüler malzemelerinden bir tanesidir. Beyaz, sarı, mor, yeşil ve frenk soğanı gibi farklı çeşitleri bulunan bu sebzenin her türü anne adayları için son derece güvenlidir. Aynı zamanda, aşağıdaki yararları sunabilir.
- Kanser türlerinin engellenmesine yardımcıdır. Vitaminlerle dolu bir içeriğe sahip olan soğan, kansere sebebiyet veren serbest radikallerle mücadele ederek, özellikle mide ve kalın bağırsak kanseri gibi çeşitli kanser türlerinin engellenmesine katkıda bulunabilecek organik kükürt bileşikleri ile yüklüdür.
- Cilt ve saç sağlığı için çok etkilidir: Saç dökülmesi problemi yaşıyorsanız ya da cildinizde erken yaşlanma belirtileri gördüyseniz A vitamini, E vitamini ya da C vitamini eksikliğiniz bulunabilir. Bu vitaminlerin eksikliğini gidermenin en kolay ve en etkili yöntemlerinden bir tanesi de pişmiş ya da çiğ soğan tüketmekten geçer.
- Kabızlığın önlenmesine yardımcıdır. Hamile olan kadınlar genellikle kabızlık sorunundan şikayetçi. Bunun asıl sebebi, anne karnındaki bebeğin büyüdükçe sindirim sistemi için daha az yer kalmasından kaynaklıdır. Bu durum da yavaş sindirim ve zor bağırsak hareketleri sonuçlanacağı anlamına gelir. Çözüm olarak lifli bir besin kaynağı olarak bilinen soğanlardan yararlanabilirsiniz. Gebelik döneminde soğan tüketmek mide ülseri olasılığının azalmasını sağlar ve sindirim sistemini iyileştirerek kabızlığın yaşanmasını engeller.
- Gebelik diyabetine karşı mücadele eder. Ne yazık ki, birçok gebe kadın sıklıkla gebelik diyabeti sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Soğan içeriğinde yer alan kersetin ve kükürt bileşikleri, kan şekeri oranlarını kontrol ederek gestasyonel diyabetle savaşmada son derece etkilidir.
- Rahat bir uyku uyumanıza destek olur. Gebelik döneminde uyku problemi yaşayan biriyseniz, aradığınız en doğal ve en etkili çözüm yolu kesinlikle soğanlarda saklıdır. Soğanlar, uykuyu iyileştirebilen ve aynı zamanda stresi azaltabilen prebiyotiklere sahiptir. Soğan, ayrıca vücutta yüksek oranda homosistein oluşumunu engelleyerek hamilelik depresyonuyla mücadele etmeye katkıda bulunabilecek folat maddesini içeriğinde barındırır. Aşırı homosistein üretilmesi, vücudu iyi hissettiren hormonların salınımını zorlaştırarak strese, depresyona ve ruh hali değişimlerinin yaşanmasına neden olabilir.
- Yüksek tansiyonla savaşır. Çiğ soğan, kan basıncını korumaya yardımcıdır ve bu özelliği sayesinde harika bir bitkisel besin kaynağı olarak bilinmektedir. Gebelik döneminde tüketimi, hipertansiyon ile alakalı gestasyonel diyabet, preeklampsi ve erken doğum riskini büyük bir ölçüde azaltabilir.
Soğan Bebeklere Faydaları
- Vücudu detoksifiye etmeye yardımcıdır. Soğan; antioksidanlar, vitaminler ve diğer faydalı maddelerin yanı sıra metionin ve sistein gibi amino asitleri de içeriğinde bulundurmaktadır. Amino asitler, genellikle gebelik döneminde vücuttaki istenmeyen maddelere karşı mücadele edilmesi için mükemmeldir. Hamilelik sırasında soğan tüketmek, vücudun detoksifiye etmesine ve ağır metaller dahil istenmeyen tüm kötü etkenleri anneden ve anne karnındaki bebekten uzak tutmaya destek olur.
- Bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Hamilelik döneminde önemli durumlardan bir tanesi de güçlü bağışıklık sistemidir. Soğanlar, sadece anne adayının değil, bunun yanında doğmamış bebeğin de bağışıklık sistemini güçlenmesini sağlayacak iyi bir C vitamini kaynağı olmaktadır.
Soğan Besin Değeri
Soğanın yaklaşık olarak 100 gramında 40 kalori yer almaktadır. Soğanın 1 yemek kaşığı yani 10 gramı 4 kalori, 1 tatlı kaşığı 5 gramı 2 kaloridir. Soğanın 10 gramının içerisinde 1,7 gram lif, 9,34 gram karbonhidrat, 0,1 gram yağ ve 1,1 gram protein bulunmaktadır
Soğan Yağı Faydaları
- Nefes darlığı ve astım gibi solunum yolu sorunlarına iyi gelir.
- Bakteriyel enfeksiyonların oluşmasının önüne geçer.
- Kış mevsiminde sık sık yakalanılan nezle, öksürük ve grip gibi problemlerin hızlı bir şekilde iyileşmesine yardım eder.
- Soğuk algınlığına iyi gelir.
- Yüksek miktarda A vitamini, B vitamini ve C vitamini içerir.
- Kanın temizlenmesine yardımcı olur.
- Cinsel gücün artmasını sağlayarak iktidarsızlığı önler.
- İdrar söktürücü özelliği bulunmaktadır.
- Damar tıkanıklığını önlenmesinde etkilidir.
- Cilt temizleme losyonu olarak uygulanabilir.
- Ciltte meydana gelen aknelere iyi gelen soğan yağı, aynı zamanda sivilcelere de iyi gelmektedir.
- Deride meydana gelen egzama gibi cilt rahatsızlıklarına karşı da fayda sağlar.
- Vücutta bulunan çeşitli toksin maddelerin kolay bir şekilde dışarı atılmasına yardımcı olur.
- Artrit romatizma ve romatizma gibi kemik ağrılarına son derece iyi gelmektedir. Ayrıca, masaj yoluyla uygulandığı takdirde kemik ağrılarını daha hızlı bir şekilde geçirir.
- Kemik erimesi olarak bilinen osteoporoza karşı da oldukça yararlıdır.
- Anti mikrobiyal özelliktedir.
- Pek çok bireyin sorunu olan kilo vermeye de yardımcı olur.
- Böbrek ağrılarına iyi geldiği gibi böbreklerde meydana gelen taş ve kumların dökülmesine yardım eder.
- Akciğer sağlığı için de son derece yararlıdır.
- Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun dirençli olmasına yardımcı olur.
- Kansere karşı da oldukça koruyucu etkisi bulunmaktadır.
- Yüksek tansiyon olarak bilinen hipertansiyona karşı ise tansiyonu düşürücü etkisi bulunur.
Soğan Zararları
Soğanın aşırı derecede tüketilmesi sonucu elbette çeşitli olumsuz etkilerin meydana gelmesi muhtemeldir. Bu problemlerden en sık görüleni ise kanamaların artması durumudur. Basur kanaması yaşayan kişiler kuru soğan tüketirken oldukça dikkatli davranmalıdırlar. Aynı zamanda kuru soğanın migren ağrılarını olumsuz yönde etkileyici özelliği olduğundan da bahsedilir. Soğan, çiğ bir şekilde tüketildiği takdirde midede yanma ve şişkinlik meydana gelebilir. Kısacası, gastrit ve reflü gibi mide problemleri yaşayan kişilerin çiğ soğan tüketmekten mümkün olduğundan uzak durması gereklidir.
Soğan Nasıl Saklanır?
Bilinenin aksine buzdolabı, soğan saklamak için uygun bir yer değildir. Soğanları evinizin güneş almayan ve serin bir alanında, çok nem bulunmayan bir ortamda muhafaza etmelisiniz. Eğer soğanları çuvalda saklıyorsanız hiçbir şekilde beton ile temas ettirmemeniz gerekmektedir. Dilerseniz soğanları doğradıktan sonra da saklayabilirsiniz.
Soğan Nasıl Yetiştirilir
Soğanı evinizde yetiştirmek istiyorsanız ilk olarak bir saksı edinmeniz gerekir.
Saksıyı yıkadıktan sonra iyice kurutun ve içerisine toprak yerleştirin.
Saksının yarısına gelecek boyutta mineral açısından zengin olan bir toprak ile doldurun. Toprağın üzerine ise yaklaşık iki avuç kadar gübre ilave edin ve bu iki karışımı güzel bir şekilde birbirleri ile harmanlayın.
Toprağı karıştırırken toprağa baskı uygulamamanız gerektiğini unutmamalısınız. Toprağın oldukça gevşek ve bir o kadar da esnek bir yapıda olması gerekiyor.
Toprak temin ederken sizlere birkaç püf noktasını hatırlatalım. Toprağın rengi ne kadar koyu bir renge yakın olursa o kadar fazla gübre içerdiğine işaret eder.
Soğan yetiştirmek için seçmiş olduğunuz toprağın pH derecesi de toprağın verimini büyük ölçüde etkiler. 6.5 ile 7.5 pH arasında değişkenlik gösteren toprak ile soğanları iyi bir şekilde büyütebilirsiniz.
Soğanı bir pet şişe içerisinde büyütmek isteyen kişiler için de önemli bilgileri hatırlatalım. 5 litre büyüklüğünde pet şişelere büyük delikler açın. Ardından pet şişe içerisine seçtiğiniz toprağı ilave edin.
Eğer toprağı saksı içerisine yerleştirdiyseniz şimdi diğer adıma geçelim.
Hazırlamış olduğunuz topraklı karışımın içerisine arpacık soğanları dikme zamanı geldi.
Seçmiş olduğunuz saksının boyutuna göre soğanların sayısını kendiniz belirleyebilirsiniz.
Ancak geniş ve uzun bir saksı temin ettiyseniz her bir soğan arasında 2 parmak kadar boşluk bırakacak şekilde soğanları toprağa yerleştirmeniz gerekir.
Bu esnada arpacık soğanların sivri kısımlarının yukarı tarafa bakmasını sağlayın. Bu aşama önemlidir çünkü, soğan bu uçlardan büyüyecektir.
Pet şişe içerisinde soğan yetiştiren kişiler, soğanın sivri bölgelerini pet şişeye açtığı deliklere yakın bir konuma yerleştirmelidir. Soğan, büyüme işlemini bu deliklerden dışarı doğru gerçekleştirecektir.
Soğanların çevresine de bir miktar toprak eklemeyi unutmayın. Bu işlem esnasında soğanları tamamen toprağın altına gömmemeye çalışın.
Soğanların hava almasına müsaade edecek şekilde toprağı ekleyebilirsiniz.
Son aşama olarak saksıyı güzel bir konuma koymak ve bitkinin can suyunu vermektir.
Dikim aşamasından sonra toprağı çok fazla sulandırmayacak şekilde sulama işlemini gerçekleştirin.
Bu can suyu, soğanın toprağa tutunmasını kolaylaştıracaktır.
Saksı sulandıktan sonra saksıyı bahçede veya balkonda, yarı gölgeli bir alana yerleştirebilirsiniz.
İlk zamanlarında soğanı yoğun sıcaktan korumanız gerekecektir.
Zamanla soğanlar büyüyecek ve ilk olarak taze soğan olarak yeşillik vermeye başlayacaktır.
Biraz daha kurumasını bekledikten sonra soğanlar büyüyecek ve saksı içerisinde kendisine geniş bir yer edinecektir.
Yaklaşık olarak 4 ay sonrasında ekilen soğanlar, yemeklik kuru soğan haline dönüşecektir.
Soğan Yetiştiriciliği İçin Uygun Toprak Nasıl Hazırlanmalıdır
Soğan killi, humuslu ve kumlu topraklarda iyi bir şekilde yetişmektedir. Soğan, bitki besin maddesi bulunduran hafif topraklarda yetişmeye meyillidir. Kumlu ve tınlı toprakların yanı sıra humusça zengin olan killi page 2 kumlu topraklarda daha iyi bir verim sağlanmaktadır. En uygun toprak pH’ı ise 6 ile 6,5 değerleri arasında değişiklik gösterebilmektedir.