MeyvelerSağlıklı Yaşam

Kivi Faydaları ve Zararları 

Tüylü ve kahverengi bir meyve türü olan kivi, actinidia cinsindeki asma ve odunsu bölgede yetişmektedir. Kivinin dış bölgesi hafif ve lifli tüylerle kaplıdır. İç bölgesinde ise minik ve siyah renkli tohumları olan etli ve yeşil bir tabaka yer alır.  Kivi; oval bir şekilde büyüyerek adeta bir tavuk yumurtası boyutuna ulaşmaktadır. Ekşi bir kıvamda olan kivinin içeriğinde yüksek miktarda lif ve C vitamini yer alır. Bu maddeler de kivinin antioksidanlar ve vitaminler bakımından oldukça zengin olduğunu göstermektedir. Tropikal bir meyve olarak bilinen kivi, bağışıklığı sistemini destekler, kalp sağlığını korur ve aynı zamanda sindirim sistemini düzenler. Oldukça az kalorili olmasından kaynaklı kilo vermek isteyen bireyler için de sıklıkla tercih edilen bir meyve türüdür.

Üretildiği ilk yer Çin olan kivi meyvesi, Avrupalı kişiler tarafından Yeni Zelanda’ya getirtilmiş olup bu sayede de tüm dünyaya yayılmıştır. Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yetiştirilmeye devam edilen kivi meyvesi, vücut sağlığı bakımından oldukça önemli mineral ve vitaminleri içeriğinde barındıran küçük, yeşil renkli ve çok lezzetli bir meyve türüdür. Hem tatlı hem de ekşi bir tada ait olan kivi, kış mevsiminde yetişmektedir. Kivi, ilk hasat edildiği zaman ekşi bir tada sahip olup olgunlaşmaya başladıklarında ise tatları tatlanır. 

Kış mevsiminde en çok yenilen meyvelerden biri olan kivi, K ve C vitaminleri bakımından oldukça zengindir. Kivinin yararları arasında kivinin sağlık açısından çok etkili bir meyve türü olması en başta gelmektedir. İçerdiği K vitamini, E vitamini, A vitamini, çinko, magnezyum ve kalsiyum minerallerinin yanında aynı zamanda yüksek lif barındırmasıyla da tercih sebebi olmaktadır. Bir günlük C vitamini ihtiyacı gün içerisinde 1 ya da 2 kivi tüketilerek karşılanabilir. Kivi, her ne kadar çok nadir de olsa çeşitli alerjik reaksiyona sebep olabilir.

Kivi Faydaları

İçeriğinde yüksek oranda lif bulunduran kivi, sindirim sistemi sağlığını olumlu yönde destekleyerek kişilerin kilo vermesinde önemli rol oynar. Bunun yanında astım tedavisinde etkileyici ve destekleyici bir görevde bulunan kivi, göz sağlığını olumlu yönde etkileyerek kolajen üretiminin sağlanmasına yardımcı olur. 

Sindirim sisteminin iyileşmesine yardımcı olan bir meyve türüdür. Kivi, içeriğinde bulundurduğu diyet lifi sayesinde sindirim sistemini iyileştirerek bağırsakta yer alan proteinleri parçalayan enzimleri barındırmaktadır. Şişkinliğe sebebiyet veren yemeklerden sonra kivi yemek, sert proteinlerin daha kolay bir şekilde parçalanmasına yardımcı olabilmektedir. Kivi, bu özelliklerinin yanı sıra aynı zamanda sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olan müshil etkisine de sahiptir.  

Kivi içeriğinde yer alan bileşenler her yaştan insan için oldukça yararlıdır. Genellikle gelişim çağındaki kişilerin solunum hastalıklarından korunmak ve bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için düzenli ve dengeli bir şekilde tüketmesi gerekir. Kivi meyvesi, içeriğinde yer alan zengin lif değeri ile bağışıklık sisteminin daha güçlü bir yapıda olmasında etkilidir. Düzenli bir şekilde tüketildiğinde antioksidan özelliği sayesinde sağlıklı bir şekilde kilo verilmesine yardımcı olur. 

Astım tedavisinde son derece etkili olmaktadır.

Kivi içeriğinde yer alan C vitamini, astım hastalığı bulunan kişilerde hırıltılı solunum semptomlarının hafiflemesine katkıda bulunur. Bu durum genellikle kivi tüketen çocuklarda yararlı olmaktadır.

Görme kaybının engellenmesine yardımcı olan bir meyve türüdür.

Kivi içeriğinde, gözler için vitamin sağlamaya yarayan lutein ve zeaksantin barındırır. Bu iki farklı bileşen, gözler adına oldukça önemli bir vitamin olan A vitaminin oluşmasına katkıda bulunur ve antioksidan görevi görmektedir. Ayrıca, retinayı kötü etkileyen fazla ışığı emerek, kişinin diğer çeşitli göz problemlerinden korunmasında etkili olur.

Kilo vermeye katkıda bulunur.

Kalori açısından çok düşük olan kivi, düşük bir oranda yağ içermektedir. Lif bakımından da çok fazla zengin olduğundan dolayı kilo vermek isteyen kişilerin sıklıkla tercih ettiği bir meyve türü olmaktadır.

Kivi, cilt sağlığını olumlu yönde etkilemektedir.

Kolajen üretiminin en gerekli ve önemli bileşeni olarak bilinen C vitamini, çeşitli bağ dokuları üreterek cildin daha sıkı bir yapıda olmalarında etkili olur. Kivi, C vitamini ile zengin antioksidanlarla dolu bir meyve çeşididir. Bu durum ise cilt sağlığını doğrudan olumlu bir yönde destekler. Kivi, doğal bir alkali olduğundan dolayı yenilen asitli besinlerin çeşitli zararlarını önlemeye yardımcıdır. Ciltte meydana gelen yaşlılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur. Enfeksiyon ve mantar gibi çeşitli problemlerin giderilmesine yardımcı olur.

İçeriğinde yüksek miktarda C vitamini yer alır.

Kivi içeriğindeki zengin c vitamini ile hava değişimi sorunundan doğan soğuk algınlığı ve nezleye karşı faydalıdır. 

Kalp sağlığının yüksek ölçüde korunmasında etkilidir.

Kan basıncını yöneterek kan pıhtılaşmasının önüne geçer. Kivinin yararları ile alakalı yapılan bir araştırma sonucunda, kivinin kanda yer alan trigliseritleri düşürmeye yardımcı olduğu ve aynı zamanda genel kalp sağlığına da çok iyi geldiği açıklanmıştır. 

Saç sağlığı için son derece yararlı bir besindir.

Kivinin yararları arasında saç sağlığı da bulunmaktadır. Kivi, vücudun düzgün bir şekilde çalışmasında oldukça önemli bir rol üstlenen bakır elementine sahiptir. Düzgün ve sağlıklı bir şekilde çalışan bir vücut, meydana gelebilecek her türlü saç problemlerinden korunmayı sağlar.

Kivi Saça Faydaları

Saç dökülmelerini önleyici etkisi bulunmaktadır.

Kivi, E vitamini ve C vitamini maddeleri ile birlikte saç sağlığını büyük bir ölçüde korur ve aynı zamanda saç dökülmesine karşı savaşır. Ayrıca, kivi içeriğinde yer alan fosfor, magnezyum ve çinko gibi çeşitli mineraller kan dolaşımını hızlandırarak saçların daha hızlı bir şekilde uzamasına katkıda bulunur.

Saçların nemlenmesinde önemli bir rol oynar.

Kivinin küçük tohumları içeriğinde yüksek oranda omega 3 yağ asidi bulunur. Bu yağ ise saçların nem dengesinin oluşmasına yardımcı olarak saçlarınızı nemlendirip kurumasını engeller.

Saçlardaki beyazlaşma oluşumunun önüne geçer.

Kivi, bakır minerali bakımından oldukça zengin olduğundan dolayı bu mineral sayesinde saçların erken beyazlaşmasını önleyerek doğal renginin korunmasına yardımcı olur.

Saçta oluşabilecek egzama gibi çeşitli problemlerin oluşumunu engeller.

Kivinin düzenli ve dengeli bir şekilde tüketimi, kan damarlarının güçlenmesini sağlayarak baş derisi iltihabı ve kafa derisi egzaması gibi saç sorunları önler.

Kivi Cilde Faydaları

Kırışıklıkların azalmasında son derece etkilidir.

Kivi, en iyi E vitamini açısından çok zengin bir meyve türüdür. Yapılan bazı çeşitli araştırmalar, E vitamininin kırışıkları azaltan vitaminlerden meydana geldiğini bildiriyor.

Cildin C vitamini ihtiyacını karşılar.

Kivi, yüksek oranda C vitamini içeriği sayesinde vücudun kolajen üretiminin artmasına yardımcı oluyor. Kolajen üretimi, cildin sıklığını kaybetmesine sebebiyet veren yaşlılık belirtileriyle savaşır. Aynı zamanda kivi, içeriğindeki C vitamini özleri ile cildi sıkılaştırıp gençleştirmekle kalmaz bunun yanında hasarlı hücrelerin onarılmasında da görev alır. Kivi, aynı miktarda olan portakaldan daha çok C vitamini barındırır. C vitamininin cilt için bir diğer önemli görevi de serbest radikallerin oluşturacağı hasardan cildi korumak ve cildin kurumasını önlemektir.

Yaşlanmanın önlenmesinde etkilidir.

Zamanı her ne kadar geri almak mümkün olmasa da yaşlanmayı geciktirmek hiç de imkansız değil. Kivi, antioksidan bakımından çok zengin yapısı sayesinde yaşlanmayı önleyen meyveler arasında yer alır. Antioksidanların çeşitli görevlerinden bir tanesi de vücutta yer alan serbest radikalleri etkisiz hale getirip, cildin sıkılığını, dokusunu ve aynı zamanda elastikiyetini korumaktır.

U.V ışınlarından cildi korur.

Kivi içeriğinde bolca amino asit yer alır. Kivi bu özelliği sayesinde cildi, güneşin çeşitli zararlı ışınlarından ve güneşin meydana getireceği hasardan korur.

Sivilcelerin giderilmesinde etkilidir.

Kivi, doğal anti inflamatuar özelliktedir. Yani iltihap önleyicilerden bir tanesidir. Gözenekleri temizleyerek sivilcelerle mücadele etmeye başlar. Sivilce ve akne gibi cilt problemlerinden kurtulmak için kivi maskesi yapabilirsiniz.

Cildin parlak bir görünümde olmasına yardımcı olur.

Kivi, antioksidan ve lif bakımından oldukça zengin yapısı sayesinde doğal laksatif olarak bilinen müshil etkisi gösteren besinlerden bir tanesidir. Düzenli ve dengeli bir şekilde kivi tüketimi vücuttan toksinlerin temizlenip daha parlak ve sağlıklı bir cilde kavuşmanızı sağlar.

Kivi Hamilelere Faydaları

Kivi, içerisinde bulundurduğu mineral, vitamin ve zengin besin değeri sebebiyle hamilelik döneminde yenilmesi gereken meyvelerin başında yerini almaktadır. C vitamini ve potasyum deposu olarak bilinmektedir. Gün içerisinde yalnızca 1 adet kivi yemek bile günlük C vitamini ihtiyacınızı yüksek oranda karşılar. 

Vücudun çeşitli zararlı toksinlerden arınmasına yardımcı olur.

Kivinin en önemli yararlarından birincisi, çok güçlü bir antioksidan özellikte olmasıdır. Bu sebeple vücudu toksinlerden arındırır ve aynı zamanda kanın temizlenmesine yardımcı olur. Anne adaylarının temiz kana sahip olması, bebeğinin de temiz kana sahip olması anlamına geldiğini unutmamalısınız. 

Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde son derece etkilidir.

Vücudu çeşitli toksinlerden arındırması ve antioksidan olması sonuçlarından bir tanesi de bağışıklığı güçlendirmesidir. Vücutta yer alan sağlıklı hücrelerin artmasını sağlar ve bu sayede ise hasarlı hücrelerin çoğalması engeller. Güçlü bir bağışıklık sistemi demek, hasta olma ihtimalinizin azalması anlamına gelmektedir.  

Vücut direncini büyük ölçüde arttırır.

Hamilelik döneminde meme kanseri riskini azaltmanız ve her türlü hastalıklardan korunmanız için bağışıklığınızı son derece güçlendirmeli ve aynı zamanda vücut direncini arttırmalısınız. Bunun da en kolay yöntemlerinde bir tanesi antioksidan özelliğe sahip olan sağlıklı besinler yemenizdir.  

Uzun bir süre tokluk hissi yaratır.

Kivi içeriğinde fazla oranda lif barındırması sebebiyle, uzun süre boyunca kişilerin tok kalmasına yardımcı olan bir meyve türü olarak bilinmektedir. Hem yüksek lifli kalorili hem de düşük kalorili olan bu meyve, yarattığı tokluk hissi ile kilo alımı konusunda sorun yaşayan annelerin favori besinleri arasında yer alır. 

Akciğer hastalıklarının olumsuz etkilerinin azalmasına yardımcı olur.

Hamilelik döneminin öncesinde eğer sigara ve alkol tüketiyorsanız, bu alışkanlıklarınız sebebiyle akciğerlerinizde meydana gelmiş olan hasarları iyileştirici bir rolü bulunmaktadır. Bunun yanında bronşit ve astım gibi çeşitli hastalıkların da iyileşmesine yardımcı olan bir meyve türüdür. Bu özelliğinin yanı sıra bebeğinizin akciğer gelişiminde de önemli bir rol oynar. 

Oldukça doğal bir antidepresan olarak bilinmektedir.

Kivi, içeriğinde serotonin bulunduran bir meyvedir. Serotonin ise kişilere mutluluk veren bir hormondur. Kadınların hormonlar sebebi ile çok duygusal hissettikleri hamilelik döneminde de en fazla ihtiyaç duydukları durumlardan bir tanesidir. Bu mucizevi meyve içeriğinde serotonin hormonunun yer alması, kadınların mutlu olmasını ve aynı zamanda stresten uzaklaşmasını sağlıyor. 

Sindirim sisteminin daha sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.

Kivinin içeriğinde fazla sayıda lif bulunduğundan bahsetmiştik. Besinlerin içeriğinde yer alan bu lifler, metabolizmanın hızlanmasını ve aynı zamanda sindirim sisteminin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu sayede kivi tüketerek içeriğinde yer alan lifler ile yediklerinizi çok daha rahat bir şekilde sindirebilirsiniz. 

Magnezyum açısından zengindir.

Kivi, içerisindeki magnezyum ile kemik gelişimini olumlu yönde etkileyerek kemik sağlığını korur. Aynı zamanda magnezyum, kas ve sinir sistemine de iyi gelir. Bu sistemlerin düzenli bir şekilde gelişmesi için gerekli olan enerjiyi verir. 

Cilt sağlığının korunmasında etkilidir.

Gebelik döneminde; hormonlar ve stres derken kendinize zaman ayıramayabilirsiniz. Bu hormonlar ve stres sebebi ile de cildinizde bazı problemler meydana gelebilir. Öncelikle bu yaşanan durumun son derece doğal olduğunu unutmamanızı isteriz. Kivi tüketmeniz, cilt sağlığınızın düzelmesine yardımcı olacaktır. Cildiniz çok güzelse ve bu stres ve hormon değişimlerinden hiçbir şekilde etkilenmeyen şanslı kişilerdenseniz bile kivi tüketmeniz son derece önemlidir. Çünkü kivi sadece cilt sağlığınızı düzeltmez bunun yanında cildinizi çeşitli dış etkenlere karşı korur. 

Diyabet hastaları için son derece uygun bir meyve türüdür.

Şeker tüketimi ile alakalı sınırları bulunan ve bazı şekerli meyveleri dahi tüketmemesi gereken bireyler için, gebelik esnasında aşermek çok kötü bir hal alabilir. Fakat, size oldukça iyi bir haberimiz var. Bu tatlı ve mayhoş meyvenin yenilmesi, diyabet hastaları için çok uygundur.

Kivi Bebeklere Faydaları

Kivi, içeriği sayesinde bebeğinizin bağışıklık sistemini destekleyecek bir meyve çeşidi. Bağışıklık sistemini güçlendirenler listesinin ilk sıralarında C vitamini yer alır. Çünkü, C vitamini vücutta yer alan enfeksiyon ile mücadele eden kandaki antikor ve alyuvarların üretiminin artmasına yardımcı olur. Daha da önemlisi ise, her türlü virüsler üzerinde etkili ve aynı zamanda oldukça doğal bir protein olan interferon seviyesinin artmasına yardımcı olur. Interferon maddesi ile hücrelerin yüzeylerinin kaplanmasını sağlayarak virüslerin girmesini engeller. Kivi faydaları tüm bunların hepsini kapsar. Bu nedenden dolayı tam bir C vitamini deposu olarak bilinen kiviyi alışveriş listenizden eksik etmemeniz gerekir. 

Kivi Besin Değeri 

Kivi içeriğinde yer alan vitamin ve mineraller sayesinde çok zengin bir besin profiline sahiptir. C vitamini bakımından zengin olan kivi, oldukça düşük kalorili bir meyve olarak bilinmektedir. 100 gr kivi içeriğindeki besin değerleri şu şekilde olmaktadır:

  • 61 kalori
  • 0,5 gram yağ
  • 3 mg sodyum
  • 15 gram karbonhidrat
  • 9 gram şeker
  • 3g diyet lifi
  • 1,1 gram protein

Vücutta yer alan çeşitli dokuların onarılmasını ve aynı zamanda gelişmesini sağlayan C vitamini, bağışıklık sistemi için de çok büyük katkılarda bulunur. C vitamini bakımından çok zengin olan kivi, içeriğinde K vitamini de bulundurmaktadır. K vitamini, yağda çözünen bir vitamin olduğundan dolayı kanda yer alan kalsiyum seviyelerinin düzenlenmesinde etkilidir. Potasyum, lif ve folat da içeren kivi, bunun yanında bakır açısından da zengindir. Demir ve bakır ile beraber çalışarak sağlıklı sinirleri, bağışıklığı ve kemikleri destekler. 

Kivi Zararları

Kivi alerjik reaksiyon gösterebilen bir meyvedir. Bireylerde çeşitili farklı semptomlara sebep olabilmektedir. Avokado, polen, fındık ve incire alerjiniz varsa kiviye karşı da çapraz reaksiyon yaşamanız mümkün.  Kivi yemeden önce mutlaka alerji testi uygulamak ve eğer ilaç kullanıyorsanız uzman bir doktordan görüş almanız oldukça önemlidir. Kivi alerjisinin belirtileri şu şekilde olmaktadır:

  • Yutmada güçlük
  • Kusma
  • Hırıltı
  • Boğazda kaşıntı
  • Karın ağrısı
  • Dilin şişmesi

Kivi Seçimi ve Saklanması

Kivi Nasıl Seçilir?

Kiviyi görünüşüne bakarak seçmemeniz gerekir. Burada dikkat edilmesi geeken dokunarak seçmenizdir. Fakat bazen, meyvenin yumuşak bir yapıda olması da lezzet garantisini bize vermez. Gerçek lezzet, kivinin hasat zamanında yeterli olgunluğa eriştikten sonra toplanmış olması ile mümkün olmaktadır. Kivi olgunluğunu anlamak için nazikçe sıkın. Biraz yumuşaksa olgunlaşmış demektir.

Kivi Nasıl Saklanır?

Olgunlaşmayan kivi nasıl saklanır?

Olgun olmayan kiviler oldukça sert olurlar. İç kısımları yumuşak bir kıvama erişemeyen bu kivilerin saklama ömrü olgun kivilere oranla daha uzun süre olmaktadır. Olgunlaşmayan kivileri olgunlaştırmak ve yenilebilir hale getirmek için;

Oda sıcaklığında bir alana yerleştirin. Olgunlaşmayan kiviniz oda sıcaklığını yaklaşık 3 ya da 4 gün içerisinde olgunlaşacaktır.

Eğer daha hızlı bir olgunlaşma istiyorsanız, bu durumda da oda sıcaklığında bir alanda ve ağzı hafif bir şekilde kapatılmış poşetin içerisine yerleştirin. Fazla yumuşak kivileri seviyorsanız kivinin yanına muz veya elma ekleyebilirsiniz. Aynı zamanda domates, patates, kavun ve üzüm gibi gıdaların yanına da yerleştirebilirsiniz.

Kiviyi saklarken;

  • Güneş ışığı almamasına,
  • Oda sıcaklığında olmamasına,
  • Tozlu ve kuru yerlerden uzak bir bölgede olmasına dikkat etmelisiniz.
  • Olgunlaşmayan kivilerinizi bu şekilde 4 haftaya kadar saklayabilmeniz mümkün.

Olgunlaşan kivi nasıl saklanır?

Olgunlaşan kivilerin saklama süresi olgun olmayan kivilere oranla daha kısadır. Olgunlaşan kiviler, dokunulduğu esnada yumuşak bir yapıda olduklarını hemen belli ederler. Aynı zamanda olgunlaşmış kivilerin kabuk kısımları ise koyu kahverengi bir renk tonuna dönüşecektir.

  • Olgunlaşmış kivilerin saklanması;
  • Eğer kiviyi hemen tüketmek istiyorsanız olgunlaşmış kivileri 2 ya da 3 gün boyunca dışarıda ya da tezgah üzerinde herhangi bir yerde bekletebilirsiniz.
  • Ancak, hemen yemeyi planlamıyorsanız olgunlaşmış kivilerinizi buzdolabına koyabilirsiniz. Bu şekilde yaklaşık 1, 2 haftaya kadar kiviler tazeliğini korumuş olacaktır.

Kivi Nasıl Yenir

Birçok meyvede olduğu gibi kivinin en önemli ve faydalı kısmı kabuğunun hemen altı olmaktadır. Kiviyi ne kadar ince soymaya çalışırsanız çalışın bu yararlı kısım kabukla beraber çöpe gitmektedir. Bu sebepten dolayı kivinin en tepesi kesilerek yumurta gibi kaşık yardımı ile tüketilmelidir.

Tohumdan Kivi Nasıl Yetiştirilir

Kivinin tohumlarını filizlendirip ardından saksıya ekmeden önce şunu unutmamanız gerekir. Kivi fidanının meyve vermesi yaklaşık olarak üç dört yıl sürmektedir. Bu nedenden dolayı, evinizde kivi büyütmek için sabırlı davranmanız gerekmektedir.

Kivi büyütmek için gerekli olan malzemeler

  • İlk malzeme çekirdek yani tohum olmaktadır. Kivinin tohumları içerisinde yer alan küçük siyah çekirdekler olarak bilinmektedir. Dilediğiniz sonucu alabilmeniz için olgunlaşmış organik kivilere yönelmeniz gerekir.
  • İkinci olarak ise bir saksıya ihtiyaç duyulur. Tohumların çimlenme işleminin ardından onları geçireceğiniz saksı büyük olmalı.
  • Sonrasında toprağa ihtiyaç duyulur. Bu toprak, meyve yetiştirilmesi için son derece uygun olmalı. Saksıya mümkün olduğunca kullanılmamış toprak yerleştirilmeli.
  • Ek olarak, kağıt havlu ve bir kaba ihtiyaç var. Bunlar, tohumların çimlenenme işlemi oluşana kadar kullanılacak kısa süreli malzemelerdir.
  • Çimlendirme işleminin sağlıklı sonuç vermesi için tohumları güzel bir şekilde temizleyin ve ardından bir kaba yerleştirin.
  • Tohumların üzerine ılık su dökün.
  • Tohumlar, filizlenme süresi boyunca sıcak bir ortamda olmalı.
  • Yaklaşık olarak bir hafta sonra tohumlar filizlenmiş olacaktır. Bu süre zarfında bakteri oluşumunun meydana gelmemesi için suyu belli aralıklarla değiştirmeniz gerekir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu